21 Mart 2019 Haftalık İhracat Risk Raporu

Allianz Trade Ekonomik Araştırmalar

Haftalık İhracat Risk Görünümü

21 Mart 2019

Haftanın Verisi: Şili 2018 yılı GSYH büyümesi yüzde 4

Manşetlerde

ABD: Fed 2019 için faiz artışlarını bitirdi

Fed, 20 Mart’ta yaptığı toplantısında beklendiği gibi faiz oranlarında değişikliğe gitmedi. Ayrıca, önceden belirttiğimiz gibi Fed bu sene daha fazla faiz artışına gitmeyeceğini de açıkladı. Kurumun faiz indirimlerine yeniden 2020 yılında başlamasını bekliyoruz. Bu karara eşlik eden açıklamasında Fed, ekonomik faaliyetlerin şu anda geçen senenin son çeyreğindeki güçlü durumuna göre hız kesmeye başladığını ve hanehalkı harcamaları ile kurumsal sabit yatırım harcamalarında yılın ilk çeyreğinde yavaşlama görüldüğünü belirtti. Bu doğrultuda, Fed Aralık ayında yüzde 2,3 olarak açıkladığı 2019 yılı GSYH büyüme tahminini de yüzde 2,1’e indirdi ve işsizlik oranını da yüzde 3,5’ten yüzde 3,7’ye çıkardı. İlk çeyrek GSYH büyümesine yönelik tahminler çeyreklik bazda yıllıklandırılmış oranın yüzde 1’in altında olacağını gösteriyor. Fed ayrıca, Eylül ayında bilanço küçültme programını da sonlandıracağı işaretini verdi. Bu da kurumun söz konusu tarihten itibaren uzun dönemli faiz oranları üzerinde yukarı yönlü baskı yapmayı bırakacağı anlamına geliyor. Toplantıdan çıkan tüm bu kararlar sonrasında 10 senelik hazine tahvilinin getirisi 8 puan azalarak getiri eğrisini 6 puanlık düşük bir seviyeye çekti.        

Çin: Ekonomiyi canlandırma önlemleri meyvelerini vermeye başladı

Çin’de alınan ekonomiyi canlandırma önlemlerinin ekonomi üzerindeki etkileri görülmeye başladı. Yurtiçi talepte bazı iyileşmeler var. Öncelikle, özel tüketim harcamalarının bir göstergesi sayılan nominal perakende satışlar Ocak-Şubat döneminde vergi indirimlerinin de yardımıyla istikrara kavuştu ve Aralık ayındaki gibi yıllık yüzde 8,2 artış oldu. KİT’lere ve altyapı harcamalarına ilişkin yatırımların artmasıyla yatırımlarda da 2018 yılındaki yüzde 5,9’dan sonra Ocak-Şubat 2019’da yüzde 6,1’la hafif bir artış gözlendi. Diğer yandan, daha zayıf dış talebe bağlı olarak sanayi üretimi yıllık yüzde 5,3’le biraz hayal kırıklığı yarattı. Dolar cinsinden ihracat yılın ilk iki ayında yüzde 5 azaldı. İlk çeyrekte yıllık yüzde 6,2’lik düşük büyümeden sonra, ülkede ekonomik büyümenin yıl içinde ivme kazanmasını bekliyoruz. Bu iyileşmede cömert bir bütçe paketi (GSYH’nin yüzde 5’i) ile para politikasındaki gevşeme ve ABD ile olan gerilimdeki düşüş önemli rol oynayacak. 2019 yılında reel GSYH’nin yüzde 6,4 artmasını bekliyoruz.     

Afrika: Su ihtiyacı artıyor

Afrika’nın büyüme hikayesi ani bir su kesintisiyle sekteye uğrayabilir. Ülkede su arzı hâlen büyümeye önemli katkı sağlayan (tarım kanalıyla) faktörlerden biri ve birçok farklı taraftan gelen talep nedeniyle suya ulaşım konusunda gerilim halihazırda yüksek seviyede. Tarım, şehirleşme ve elektrik üretimi (Afrika’da daha çok barajlardan sağlanıyor) suyun en çok ihtiyaç duyulduğu alanlar. Örneğin, Yeşil Fas Planı verimlilikte artışlar sağladı ama tarımsal üretim oynak kalmaya devam etti ve bu da üreticilerin gelirlerini etkiledi (kıtanın kalanında da ciddi hassasiyeti olan bir konu). Kenya ve Etiyopya’da 2017 ve 2018 yıllarında yaşanan sosyal gerilimlerde zayıf geçen hasat önemli bir rol oynadı. Çiftçiler ve hayvancılık yapanlar toprak ve suya sınırlı erişimden dolayı Batı Afrika ülkelerinde ciddi muhalefet sergiliyor. Birleşmiş Milletlere göre 1980’lerden beri her yıl su kullanımı yüzde 1 arttı ve 2050’ye kadar da daha yüzde 30 artacak. Ancak, yatırım tarafında ihtiyaca eşlik eden bir ivme olmadığı için sorun kötüleşebilir. Kurumsal olanaklar ve finansman konuya yönelik ana darboğazları oluşturuyor.

Suudi Arabistan: Petrol sektörü büyümeyi sürüklemeye devam ediyor

Resmi istatistik kurumundan yayınlanan son veriler 2017 yılındaki yüzde 0,7’lik küçülme sonrasında 2018 yılında reel GSYH büyümesinin yüzde 2,2 olduğunu gösteriyor. Büyümedeki hızlanmada, artan petrol üretimiyle güçlenen ihracat artışı sürükleyici oldu. 2017 yılında yüzde 3,1 azalan ihracat 2018 yılında yüzde 7,6 arttı. İthalatta 2017 yılında +yüzde 0,4 olan artış yüzde 2,6’yla çok daha düşük kalınca net ihracat 2018 yılı büyümesine yüzdelik bazda 2,4 puan katkıda bulundu (2017 yılında -yüzde 1,1’di). Yurtiçi talep geçen sene zayıftı. Tüketici harcamalarındaki artış yüzde 3,2’den yüzde 1,8’e gerilerken kamu harcamaları yüzde 1,8 azaldı. Tüketici harcamalarında 2018 yılının başlarında uygulamaya konulan yüzde 5’lik KDV etkili olurken kamu harcamalarında mali konsolidasyon önlemleri ve yatırımların durağan seyretmesi belirleyiciydi. 2019 yılında büyümeye katkı veren kalemlerde yine değişim olmasını bekliyoruz çünkü OPEC ve müttefikleri 2018 yılı sonunda yeniden petrol üretiminde kesintiye gitme kararı aldı ve kesintilerin en az 2019 yılının ortasına kadar sürmesi bekleniyor. Bu durum Suudi Arabistan’ın bu seneki toplam ihracatının azalmasına neden olacaktır. Diğer yandan, 2019 yılı için oluşturulan rekor derecede genişleyici bütçe planlamasından dolayı yurtiçi talebin geniş tabanlı bir toparlanma sergilemesini bekliyoruz. Bütçe harcamalarında 2018 yılına göre yüzde 7,3 artışa gidilecek olması ekonomide önceliğin bütçe açığını küçültmekten ziyade büyümeye verildiğini ortaya koyuyor. Genel olarak değerlendirildiğinde 2019 yılında büyümenin yüzde 1,7 olmasını bekliyoruz.       

Mercekteki Ülkeler

Şili: Hızlı gidişat

2018 yılının 3. çeyreğinde yavaşlayan GSYH büyümesi (çeyreklik bazda yüzde 0,2) son çeyrekte bakır üretiminin tarihi zirvelere çıkmasıyla madencilik sektöründeki güçlü büyümeyle birlikte yeniden hızlanarak çeyreklik bazda yüzde 1,3’e yükseldi. Talep tarafına bakıldığında ihracatta 3. çeyrekteki -yüzde 0,2’den sonra +yüzde 1,5, ithalatta -yüzde 2,6’dan sonra +yüzde 2,7 ile hızlanma olduğu görülüyor. 2017 yılı son çeyreğine göre GSYH büyümesi yüzde 3,3 oldu ve büyümeyi sürükleyen tüketim harcamaları olurken yatırım harcamaları da büyümeye üst üste beş çeyrekte olumlu katkıda bulundu. Böylece 2018 yılı GSYH büyümesi yüzde 4 oldu. Büyümedeki hızlanmaya rağmen Şubat ayında yüzde 1,7 olan enflasyon yeniden yüzde 3 oldu ve yüzdelik bazda ±1 puan hedef aralığına dönerek Latin Amerika’daki genel eğilimle uyumlu oldu. Bu nedenle merkez bankası Fed’in faiz artışı baskıları da 2018’den bu yana gevşediği için parasal sıkılaşmayı erteleyebilir. Bakır fiyatlarının yüksek kalmaya devam etmesi ve vergi reformunun başarılı şekilde ilerletilmesi güveni devam ettireceği için 2019 yılında büyüme güçlü kalmayı sürdürecektir. Ancak; Çin’in mega canlandırma önlemleri emtia ihracatçılarını 2016’ya göre daha az bağladığından ve devreden büyüme 2018 yılına göre daha düşük olduğundan büyüme yüzde 3’e de yavaşlayabilir.          

İtalya: Artan bütçe gerilimi büyüme üzerinde baskı yaratıyor

İtalya 2019 yılında 2014 yılından beri görülen en kötü büyümeyi kaydedebilir. 2018 yılının ikinci yarısında resesyona giren ekonominin bu sene sadece yüzde 0,2 büyümesini bekliyoruz (geçen sene büyüme yüzde 0,8’di). Özellikle, Çin’de alınan ekonomiyi canlandırma önlemleri gibi gelişmeler İtalya’nın dış talebini güçlendirecek olsa da artan siyasi belirsizlik ve borçlanma maliyetleri, kiralama ve yatırım kararlarını olumsuz etkileyeceği için yurtiçi talep durgun seyretmeye devam edecektir. 2020 yılında bütçe taslağının sunulacağı zaman gerginliklerin de yeniden ortaya çıkmasını bekliyoruz. 2019 yılında bütçe açığının GSYH’nin yüzde 3’üne ulaşması kamu finansmanını kontrol altına alabilmek için mali sıkılaşmaya gidilmesi gerektiğini gösteriyor. Lega/M5S koalisyonu AB’nin sabrını bir kez daha test ederken, artan spreadler ve devam eden ulusal not kesintisi tehdidi mali politikaların yeniden düşünülmesi için baskı oluşturan ana faktörler olacak. Ancak, Lega ve M5S’in popüler olmayan mali tasarruf önlemleri üzerinde anlaşamama ihtimalinin yüksek olması sene sonu gelmeden seçime gidilmesi ihtimalini arttırıyor.       

Gana: GHS değer kaybediyor

Görece düşük enflasyona rağmen (Ocak ayında yıllık yüzde 9,2 ile uzun zamandır görülen iki haneli rakamların altında) Gana’nın yerel para birimi (GHS) sene başından beri ciddi bir değer kaybıyla (19 Mart itibariyle -yüzde 12) karşı karşıya. Enflasyon tarihi oranlara gerilemiş olduğu için Şubat ayında politika faiz oranında indirime gidilmesine erken gözüyle bakıldı. Düşük döviz rezervleri de uzun zamandır ithalatı sadece üç ay karşılayabilecek kadar düşük seviyelerde. Ancak, döviz rezervi seviyesi son iki ayda iyileşme kaydetti 2018 yılı sonunda beş aylık ithalatı karşılayacak seviyeye çıktı. Yine de Gana’nın tahvil itfaları takvimini çok titiz bir şekilde yönetmesi ve gerektiğinde yeni tahvil ihraçlarına gidip likidite sıkışıklığına düşmemesi gerekiyor. Son haftalarda bazı tahvillerin itfası ile yeni tahvil ihraçlarının zamanlaması denk getirilemedi. Bu sorun, altyapı yatırımlarını finanse etmek üzere 3 milyar dolarlık Eurobond’un ihraç edilmesiyle çözülebilir. Ancak, son gelişmeler kur oynaklığının devam edeceğine ve GHS cinsinden finansman maliyetinin artacağına (sürekli olarak yüzde 20’nin üzerinde) işaret ediyor.      

Japonya: Ticaret büyüme üzerinde baskı oluşturuyor

Ocak ayında sanayi üretimi biraz hızlandı (yıllık yüzde 0,3). Yine de Şubat ayında ticari veriler hayal kırıcıydı. Nominal ihracat Asya’dan gelen talebin daha düşük olması nedeniyle yıllık yüzde 1,2 küçülme gösterdi. Özellikle; Güney Kore yıllık -yüzde 13,8, Singapur -yüzde 18,2 ve Tayland -yüzde 2,7 ile talebin zayıfladığı ihracat noktalarıydı. Çin’e ihracat yüzde 5,5 arttı. İmalat sanayii PM endeksinin de işaret ettiği gibi yakın gelecek için de görünüm pek parlak değil. Yeni siparişler düşük olduğundan Şubat ayında endeks 48,9 oldu. Bu sene Japonya’nın sadece yüzde 0,8 büyümesini ve bunun da yurtiçi talep sayesinde olmasını bekliyoruz. Düşük işsizlik ve artan ücretlerle özel tüketim harcamalarına ait temeller halen sağlam seyrediyor. Finansman koşulları da destekleyici ve Japon merkez bankası deflasyon korkularının yeniden ortaya çıkması ve büyüme görünümünün zayıflamasıyla ultra gevşek para politikasını sürdürecektir. Yılın kalanında; Çin ve ABD arasındaki ticari geriliminin azalmasıyla ve Çin’de büyümenin istikrara kavuşmasıyla ihracatta hafif bir hızlanma kaydedilebilir.

Takvim / Neleri Takipte Olacağız?

21 Mart           Arjantin 4.çeyrek GSYH büyümesi

22 Mart           Litvanya Şubat ayı sanayi üretimi

22 Mart           Ukrayna Şubat ayı sanayi üretimi

22 Mart           ABD Şubat ayı mevcut konut satışları

23 Mart           Belarus 2018 yılı 4.çeyrek GSYH

25 Mart           Meksika Ocak ayı ekonomik faaliyet endeksi

25 Mart           Türkiye Mart ayı iş çevreleri güven endeksi

26 Mart           Arjantin Şubat ayı ticaret dengesi

26 Mart           Fransa 4.çeyrek satınalma gücü

26 Mart           Fransa Mart ayı iş dünyası güven endeksi

26 Mart           Macaristan Merkez Bankası toplantısı

26 Mart           Meksika Ocak ayı perakende satışlar

26 Mart           ABD Şubat ayı konut başlangıçları

26 Mart           ABD Mart ayı tüketici güven endeksi

27 Mart           Fransa Mart ayı tüketici güven endeksi

 

FERAGATNAME

Bu değerlendirmeler, her zaman aşağıdaki feragatnameye tabidir. Bu materyal, bir Allianz şirketi olan Allianz Trade SA tarafından yayınlanmıştır ve sadece bilgilendirme amaçlıdır, tavsiye amaçlı değerlendirilmemelidir. Bu bilginin alıcıları kendi bağımsız değerlendirmelerini yapmalıdır ve sadece bu bilgilere dayanarak harekete geçmemelidir. Bu materyal, bizim onayımız olmaksızın çoğaltılmamalı ve hiçbir belgeye eklenmemelidir. Yasaklanmış̧ olabileceği hiçbir yargı alanında dağıtımına kalkışılmamalıdır. Bu bilginin güvenilirliği bağımsız olarak Allianz Trade tarafından doğrulanmamıştır ve bilginin doğruluğu ile bütünlüğü hakkında Allianz Trade hiçbir şekilde (söyleyerek veya ima yoluyla) temsil veya garantide bulunmamakta, bu bilgiye güvenmek ve onu kullanmak nedeniyle doğabilecek hiçbir sorumluluk ve yükümlülüğü kabul etmemektedir. Aksi belirtilmedikçe, sadece Allianz Trade Finans Departmanı’nın tüm görüş ve tahminleri bu tarihten itibaren hiçbir bildirim olmaksızın değiştirilebilir. Allianz Trade SA, Fransa Mali Pazar Yetkilisi tarafından yetkilendirilmiş ve düzenlenmiştir. Bu değerlendirmeler aşağıdaki feragatnameye tabidir. Geleceğe Dair İfadelerle İlgili Temkin Notu: Burada yer alan ifadelerin bazıları gelecekle ilgili beklentiler ve yönetimin mevcut görüş ve varsayımlarına dayalı ileriye dönük ifadeler olabilir. Bu ifadeler bilinen ve bilinmeyen riskler içerdiğinden bu durum, gerçek sonuçların, performansın veya olayların, bu ifadelerde belirtilen veya ima edilenden farklı olmasına yol açabilir. Metin içeriği gereği ileriye yönelik ifadelerin yanı sıra “olabilir”, “olacaktır”, “olmalıdır”, “beklenmektedir”, “planlanmaktadır”, “amaçlanmaktadır”, “beklemektedir”, “inanmaktadır”, “tahmin etmektedir”, “öngörmektedir” veya “devam etmektedir” gibi kelimeler ileriye yönelik ifadelere örnek teşkil etmektedir. Gerçek sonuçların, performansın veya olayların, bu ifadelerde belirtilenden farklı olmasına yol açan sebepler, bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla şöyle sıralanabilir: (i) genel ekonomik koşullar özellikle de Allianz SE’nin temel iş kolundaki ve ana pazarlarındaki ekonomik koşullar, (ii) gelişmekte olan piyasalar da dahil olmak üzere finans piyasalarının performansı, (iii) sigortalı zarar olaylarının ciddiyeti ve sıklığı, (iv) hastalık ve ölüm oranları ve trendleri, (v) kalıcılık seviyeleri, (vi) kredi temerrütlerinin boyutu (vii) faiz oranları, (viii) euro-dolar paritesi de dahil olmak üzere döviz kurları, (ix) değişen rekabet düzeyleri, (x) para yığılması ve Avrupa Para Birliği de dahil olmak üzere kanun ve yönetmeliklerdeki değişiklikler, (xi) Merkez Bankalarının ve/veya yabancı hükümetlerin politikalarındaki değişiklikler, (xii) şirket alımlarının etkileri ve ilgili birleşme konuları, (xiii) yeniden yapılanma önlemleri ve (xiv) genel rekabet faktörleri (her durum için yerel, bölgesel, ulusal ve/veya global bazda). Bu faktörlerin çoğunun terörist faaliyetlerin sonucunda meydana gelmesi veya kuvvetlenmesi daha muhtemeldir. Burada bahsi geçen konular zaman zaman Allianz SE’nin ABD Menkul Kıymetler ve Borsalar Komisyonu’na sunduğu dosyalarda açıklanan riskleri ve belirsizlikleri de içerebilir. Grup, burada yer alan geleceğe dair bilgilerin güncellenmesi konusunda hiçbir yükümlülük üstlenmemektedir.