YÖNETİCİ ÖZETİ

 

  • Şirketler için destek önlemlerinin geri çekilmesi, ticari iflasların kademeli olarak normal seviyelerine dönmesi için zemin hazırlıyor. Küresel İflas Endeksimiz , 2020 yılındaki %12’lik ve 2021 yılındaki %6’lık art arda iki yıllık düşüşten sonra, 2022 yılında yıllık %15’lik bir artışa işaret ediyor. Büyük devlet müdahaleleri, Batı Avrupa'da her iki iflastan birini ve ABD'de her üç iflastan birini önlemeye yardımcı oldu ve bu da iflaslarda 2020 yılında toplam %12'lik bir düşüş sağladı. Önümüzdeki dönemde para politikalarının genel olarak destekleyici kalmaya devam etmesini ama devlet desteklerinin (şirketlerin likiditesi ve ödeme gücü üzerindeki baskıyı yönetmek için) ince ayarlarla ve adım adım geri çekilmesini bekliyoruz. Sonuç olarak, küresel ticari iflaslar 2021 yılının sonunda çoğu ülkede düşük seviyede kalmaya devam edecek ve iflas seviyelerinde gecikmeli normale dönüş için hızlanma ancak 2022 yılında başlayacak. Ancak 2022 yılında bile iflas seviyesi birçok ülkede ortalama %4 ile Covid-19 öncesi seviyelerin altında kalacaktır. 
 
  • Birçok Avrupa ülkesinde ve gelişmekte olan ülkede iflaslardaki artış, ABD ve Asya’nın bazı bölgelerine kıyasla daha erken başlayabilir. Yeni kısıtlamalar ve politika desteğinin daha sınırlı olması nedeniyle Afrika’da 2021 yılından itibaren iflas seviyeleri Covid-19 öncesi seviyelerinin üzerine çıkacaktır. Orta ve Doğu Avrupa’yla Latin Amerika için aynı durum 2022 yılında söz konusu olacak. Batı Avrupa’da durum daha karışık: Covid-19’a duyarlı sektörlerin tüm sektörler içinde payının yüksek olduğu İspanya ve İtalya, 2022 yılında iflaslarda eski seviyelere dönüşü büyük oranda tamamlayacak (her iki ülke için iflas rakamları sırasıyla 5.111 ve 10.500). Buna karşılık, büyük destek paketleri ve/veya destek önlemlerinin uzatılması nedeniyle, Almanya (16.300), Fransa (37.000), Belçika (8.150) ve Hollanda'da (2.400) kriz öncesi seviyelere geri dönüş daha çok zaman alacak. ABD, 2021 ve 2022 yıllarında düşük kalmaya devam edecek iflas rakamlarıyla belirgin bir istisna olacak. Bunda, büyük devlet desteği (özellikle 2020'deki PPP virüs kredi programı ve 2021-22'deki kurtarma planı) ve otuz yılı aşkın süredir görülen en hızlı ekonomik toparlanma rol oynayacak. Pandemiden daha hızlı çıkarak ekonomik olarak daha erken toparlanmaya geçen Asya’da da 2022 yılında, 2019 yılına kıyasla daha az iflas gerçekleşecek.
 
  • İflasların görünümünü beş faktör belirleyecek. 1) Ekonomik toparlanmanın küresel ivmesi. Bu ivme destek önlemlerinin kaldırılma hızını ve buna bağlı olarak ticari iflasların normal seviyelerine geri dönme hızını da etkileyecek. Çoğu gelişmiş ekonomi, 2021-2022 ’de iflasları istikrara kavuşturmak için gerekli %1,7'nin üzerindeki GSYH büyümesini yakalayacak. 2) Şirketlerin nakit kullanım dinamiğini de etkileyeceği için devlet desteklerinin terk edilme hızı 3) Hâlâ yüksek iflas riski altında olan birçok kırılgan şirket. Özellikle; acil durum önlemleriyle ayakta kalan Covid-19 öncesi 'zombi şirketler' ve krizden kaynaklanan ekstra borçlarla zayıflayan şirketler 4) Şirketlerin finansal durumlarının bozulması ve bunun borç sürdürülebilirliği sorunlarını arttırması 5) Yeni şirket sayısındaki artış. Artan işletme sayısı, mekanik olarak iflaslarda da potansiyel bir artış anlamına geliyor. Bu durum, özellikle de pandeminin yarattığı yeni ihtiyaçların karşılanmasına yönelik sektörlerde (örnek, eve teslim) açılan ancak tutunabilme şansı belirsiz şirketler için geçerli.
 
  • Şirket iflaslarının %13 ile 2013 yılından bu yana en yüksek artışı kaydettiği Türkiye, 2020 yılında iflaslarda artış görülen Polonya, Bulgaristan ve Estonya ile bazı Latin Amerika ülkeleri (Şili, Kolombiya) gibi çok az sayıdaki ülkeden biriydi. 2021 yılı içerisinde şimdiye kadar, şirket iflasları aydan aya oldukça değişken seyretti. Yine de, 2020 yılındaki 8.871 vakaya kıyasla yılın ilk sekiz ayında 8.180 vaka ile yıllık -%8'lik bir düşüş kaydedildi. 2016 yılından beri aynı dönemde (Ocak-Ağustos) ortalama 8.070 iflas gerçekleştiği göz önüne alınırsa iflasların çoktan pandemi öncesi seviyesine döndüğü söylenebilir. Bu duruma da devlet destek programları yanında özellikle 2020 yılındaki hızlı kredi büyümesi ve finansal kurumların sorunlu alacaklarını takibe alma sürelerinin genişletilmesi etkili oldu. Bu da 2021 yılında iflaslarda bir düşüşü mümkün kılıyor. 2020 yılında 15,946 olan toplam yıllık iflas sayısının 2021 yılında 13.500 olması bekleniyor. Ancak, başta vergi ertelemeleri ve kısa vadeli istihdam ödeneği olmak üzere destek programlarına yaz aylarında son verilmesi ve yurtiçi makroekonomik ortamın daha az destekleyici olması (büyümenin zayıflaması, yüksek enflasyon, daha yüksek parasal oran) 2022 yılında şirket iflaslarının 15.700 vakaya çıkmasına neden olabilir (yıllık +%16). Bu rakam kriz öncesine göre yüksek olsa da yıllık 17.400 vakanın kaydedildiği 2013 yılı seviyesinin çok altında.
Şekil 1: Allianz Trade Küresel İflas Endeksi ve bölgesel endeksler, yıllık, 2019 yılı 100 olarak baz alınmıştır.
Şekil 2: Bölgeler bazında Allianz Trade iflas endeksi- Küresel İflas Endeksi'ndeki yıllık değişime katkı 
İflaslar - 2021 yılı için mevcut rakamlar ( seçilmiş ülkeler)

Türkçe raporun tamamını okuyabilmek için PDF'e tıklayın