Nihai pazarlardan ve emtia oynaklığından kaynaklanan zayıflık

S

Sektör Risk Derecelendirmesi Hassas

  • Bölünmüşlük

  • Uluslararasılaşma

  • Sermaye Yoğunluğu

  • Kârlılık

  • Bölünmüşlük

  • Uluslararasılaşma

  • Sermaye Yoğunluğu

  • Kârlılık

  • İnşaat sektöründen gelen destek
  • ABD'de başarıyla tamamlanan yeniden yapılanma
  • Madencilik sektöründe güçlenen nakit akışı
  • Kapasite fazlası ve özellikle çelik alanında güven eksikliği
  • Emtia fiyatlarındaki oynaklık
  • Çevre ve sürdürülebilirlik konuları
  • Rusya – Ukrayna savaşı sebebiyle çıkan enerji krizi sebebiyle üretimde maliyetlerin artması ve daralma

Küresel metal piyasası, 2022'de 3940,17 milyar dolardan 2023'te %7,4 bileşik yıllık büyüme oranıyla (CAGR) 4230,27 milyar dolara yükseldi. Rusya-Ukrayna savaşı, en azından kısa vadede, COVID-19 salgınından küresel ekonomik toparlanma şansını alt üst etti. Bu iki ülke arasındaki savaş, birden fazla ülkeye yönelik ekonomik yaptırımlara, emtia fiyatlarında artışa ve tedarik zinciri kesintilerine yol açarak mal ve hizmetlerde enflasyona neden oldu ve dünya genelinde birçok pazarı etkiledi

Bu esnada son 40 yılın en sert enflasyon dalgasıyla mücadele eden FED’in parasal sıkılaşma dönemine geçişinin ve Çin’de ki “Zero-Covid” politikasının etkilerinin sonucu olarak emtia fiyatları 2022 yılının ikinci yarısında düşüş trendine girdi.

Metal fiyatları, daralan talep, resesyon beklentileri ve parasal sıkılaşma nedeniyle pandemi öncesi fiyatlarına yaklaşmıştır.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve iki ülkenin bulundukları jeopolitik konum ve savaşın ne kadar süreceğinin belirsizliği ülkelerin yaptırımları sebebiyle çıkan enerji krizi özellikle sektörü doğrudan etkiledi. 2022 yılının ilk çeyreğinde hızla yükselen enerji fiyatları, tavan fiyat vb. uygulamalar sonucunda savaş öncesi fiyatlarına yaklaşmaktadır.

Dünya Çelik Derneği verilerine göre, 2022 yılında Küresel Çelik Piyasası %0.4 artarak 1.84 milyar mt’ye ulaştı. 2023 yılında ise %2.2 artarak 1.88 milyar mt seviyesine ulaşması beklenmektedir.

Türkiye'nin metal ürünler için uluslararası ticarete ve ihracat pazarlarına bağlı olması, sektörü ticari anlaşmazlıklar, korumacı önlemler veya küresel ticaret politikalarındaki değişikliklerle ilgili risklere maruz bırakmaktadır. COVID-19 salgını gibi öngörülemeyen küresel olaylar, tedarik zincirlerini bozabilir, talebi azaltabilir veya metal sektöründe ve daha geniş ekonomide belirsizlik yaratabilir. Bu da Türk metal üreticileri ve tedarikçileri açısından ticaret ve ihracat bağımlıkları açısından yeni riskler doğurabilir.  Küresel ekonomideki belirsizlikler ve riskler 2023 yılında dış ticaretin seyrini etkilemeye devam etmektedir. Küresel ticareti olumlu olarak etkileyen faktörlerin başında Çin ekonomisinde yaşanan iyileşme gelmektedir.

Ayrıca ABD ve Avro Bölgesi ekonomilerinin 2023 yılı içinde ekonomik daralma yaşama riskinin azalmış olması da ticaret açısından diğer olumlu bir gelişmedir. Tedarik zincirlerinde yaşanan sorunların kademeli olarak azalması ile birlikte taşımacılık maliyetlerinin düşmesi dış ticaretin gelişimine katkı sağlamaktadır. 2022 yılında aşırı güçlenen ABD Doları'nın 2023 yılında zayıflamaya başlaması, ağırlıklı olarak ABD Doları üzerinden ilerleyen dış ticaretin artışına pozitif katkı yapacak bir faktördür.

Metal şirketleri, küresel olarak yaşanan büyük bir emeklilik ve istifa dalgasının ardından şimdiye kadarki en büyük yetenek eksikliğiyle karşı karşıya. Çalışanlar arası sirkülasyon sağlamak ve kritik becerilere sahip yetenekler bulmak, sektörün yetenekleri çekme, elde tutma ve besleme konusundaki yaklaşımının radikal bir şekilde yeniden düşünülmesini gerektirecektir. Türk işletmeciler de genç işçilerle birlikte, bugünün değerleriyle uyumlu amaca uygun bir marka oluşturma çabalarını ikiye katlamak zorundadır.