02 Mayıs 2019 Haftalık İhracat Risk Raporu

Allianz Trade Ekonomik Araştırmalar

Haftalık İhracat Risk Görünümü

Haftanın Verisi:Flaş Tahmin! Euro Bölgesi 1.çeyrek GSYH büyümesi: Yüzde 0,4

Manşetlerde

ABD: Fed beklemede, imalat sanayii ve gelirler tökezliyor, tüketici harcamaları artışta

Fed faiz oranlarında değişikliğe gitmedi ama enflasyona dair verilerin düşüşte olmasına ve enflasyon oranının Fed’in hedefi olan yüzde 2’nin altına inmesine yönelik endişelerini dile getirdi. Enflasyon Mart ayında yıllık yüzde 1,5’e geriledi. Fed Başkanı Powell durumu “geçici” olarak değerlendirdi ve bu değerlendirme çoğu kişi tarafından bu sene bir faiz indiriminin gelmesi ihtimalinin düştüğü şeklinde yorumlandı. Bu sene bir faiz indiriminin daha olması ihtimali yüzde 66’dan yüzde 53’e geriledi. Nisan ayı ISM imalat sanayii endeksi 2,5 puan azalarak son 31 ayın en düşük seviyesini gördü. “Yeni siparişler” bileşeni 5,7 puan azalarak 51,7 seviyesine indi (50 seviyesinin altı “düşüş” anlamına geliyor). Genel olarak bakıldığında endeksi oluşturan bileşenlerden yedisinin düşüş sergilediği ve sadece 6 tanesinin 50 seviyesinin üzerinde kaldığı görülüyor. Reel harcanabilir gelir Mart ayında aylık yüzde 0,2 ile son üç ayda ikinci kere düşüş gösterdi ve yıllık oran da yüzde 2,3’le son iki yılın en yavaş rakamına geriledi. Harcanabilir gelirdeki düşüşün aksine kişisel harcamalar aylık yüzde 0,7’lik güçlü bir artış sergiledi ve yıllık artış oranını yüzde 2,9’a taşıdı. Tüketici güveni 5 puan artarak 129,2 seviyesine çıktı. Bu rakam son dönemdeki yüksek seviyelerin altında olsa da tarihi olarak hâlâ yüksek. 2019 yılı 1. çeyrek GSYH büyümesi çeyreklik bazda yıllıklandırılmış olarak yüzde 3,2 ile beklentilerden daha güçlü gelmiş olsa da detaylara bakıldığında bazı zayıflıklar vardı. Büyümenin önemli bir kısmı; stoklarda üst üste gelen üçüncü büyümeden ve ithalattaki keskin düşüşten kaynaklandı ve ne yazık ki iki gelişme de talep bakımından zayıflığa işaret ediyor.

Euro Bölgesi: 1. çeyrek GSYH büyümesi olumlu sürpriz yaptı

2018 yılı son çeyreğinde çeyreklik bazda yüzde 0,2 büyüyen GSYH, flaş tahminlere göre 2019 yılının ilk çeyreğinde yüzde 0,4’le beklentilerin de üzerinde büyüdü ve bu büyüme kısmen beklenenden çok gelen stok artışına bağlanabilir. İlk çeyrekte dış talep büyük ihtimalle zayıf kaldı ve büyümeye daha çok yurtiçi talep destek verdi. Ocak ve Şubat ayı perakende verilerinin de işaret ettiği gibi büyüme daha çok yurtiçi talebin tüketici harcamaları ayağından geldi. Önümüzdeki dönemde Euro Bölgesi büyümesinin daha dengeli olmasını bekliyoruz çünkü; reel ücretlerin büyümesi sağlam, mali politikalar destekleyici, para politikası da hâlen destekleyici durumda, ekonomiyi canlandırma önlemlerinin meyve vermesiyle Çin’den gelen talepte yılın ikinci yarısında artış bekleniyor ve başlıca ekonomik ve ABD-Çin arasındaki gerilimin tırmanmaya devam etmemesi, ABD’nin otomotiv ithalatına gümrük vergisi uygulamaması ve anlaşma olmadan Brexit seçeneğinin ortadan kalkması gibi siyasi risklerin gerçekleşmemesiyle ekonomik güven artıyor. Ancak, önümüzdeki çeyreklerde talep şirketlerin beklediğinden zayıf kalırsa ilk çeyrekte artmış olan stoklardan dolayı ortaya çıkabilecek negatif yönlü bir düzeltme olabilir.

İspanya: Siyasi bölünmüşlük orta vade için belirleyici

28 Nisan’da gerçekleşen genel seçimlerden kongredeki 350 koltuktan 123’ünü kazanan sosyalist parti (PSOE) galip çıktı. Diğer yandan Halk Partisi (PP, merkez sağda yer alıyor) 2016 yılındaki koltuk sayısının yarısını kaybetti. Merkez sağ şu anda; Halk Partisi, Vatandaşlar Partisi (Cs, 57 koltukla merkez sağda) ve Vox (en sağda yer alan ve ilk defa 24 koltukla meclise giren parti) arasında bölünmüş durumda. Şu anda; finansal olarak yada büyümeye yönelik kısa vadeli herhangi bir risk görmüyoruz. İspanya, siyasi belirsizliğe karşı rüştünü ispat etti ve kazanan parti de Avrupa Birliği yanlısı. İlk çeyrek GSYH büyümesi olumlu anlamda sürpriz yaptı (çeyreklik bazda +yüzde 0,7) ve 2018 yılının son çeyreğine göre hızlandı (+yüzde 0,6’ydı). Mart ayında 50,9 seviyesinde olan imalat sanayii PM Endeksi de Nisan ayında 51,8 puanla son üç ayın en yüksek seviyesine tırmandı. Ancak, orta vadede siyasi bölünmüşlük yapısal reformların meclisten geçmesinin zorlaşacağı anlamına geliyor. Hükümeti oluşturmak uzun zaman alacaktır ve sosyalistlerin bölgesel olarak bağımsızlık isteyen partilerin desteğini alabilmesi için bazı ödünlerde bulunması gerekebilir. Maliyet avantajlarından doğan rekabet gücünün giderek azalması ve daha zorlu bir uluslararası ortam nedeniyle İspanyol ekonomik mucizesi sona yaklaşabilir.       

Fransa: Nisan bitmeden kışlıkları kaldırma[1]

Sanayi üretiminin yeniden artışa geçmesiyle Fransa’nın ilk çeyrek GSYH büyümesi çeyreklik bazda yüzde 0,3 geldi. Ancak, talepte belirgin bir artış olmadı ve stoklar çeyreklik büyümeye yüzdelik bazda 0,3 puanlık katkıda bulundu. Hanehalkı harcanabilir gelirinde 2019 yılında 10 milyar euroluk artış yaratacak mali canlandırma paketine rağmen yurtiçi harcamalar çeyreklik bazda yüzde 0,4’lük büyümeyle geçen senenin son çeyreğinde yaşanan durgunlukla arayı kapatacak kadar artış sergilemedi. Hanehalkı tasarruf oranının 2018 yılı son çeyreğindeki yüzde 15,3 seviyesinin (3. çeyreğe göre yüzdelik bazda 1 puan) üzerine çıkmış olma ihtimali yüksek. Ayrıca, ilk çeyrekte; enerji dışarıda bırakıldığında tüketim mallarına yönelik hanehalkı harcamalarında bir artış olmadı ve konut yatırımları yüzde 0,3 düştü. Bu durumun bir çok farklı etkisi var. Örneğin, ilk çeyrekte iflaslarda daha fazla artış oldu: 12 aylık toplam bir sene öncesiyle karşılaştırıldığında yüzde 1,7 arttı. İflaslarda karayolu taşımacılığında yüzde 12,9, konutta yüzde 12,8, tarımsal gıdada yüzde 10, gıda perakendeciliğinde yüzde 7,7 ve cateringde yüzde 7 artış vardı. Kredi döngüsündeki kötüleşmeyle birlikte yüksek stoklar büyümenin 2019 yılında yüzde 1,2’de sabit kalmasına neden olacaktır. 

Mercekteki Ülkeler

Arjantin: Siyasi risklerin yeniden ortaya çıkması piyasalarda satış getirdi

Geçtiğimiz hafta piyasalarda bir satış dalgası Arjantin pesosunun (ARS) dolar karşısında (USD) yüzde 5 değer kaybetmesine neden oldu. Satışları tetikleyen olay henüz seçimlere beş ay olmasına rağmen eski Devlet Başkanı Cristina Fernández de Kirchner’in yeniden başkanlık koltuğuna oturacağına yönelik beklentilerdeki artış oldu. Kirchner’in döneminde müdahaleci politikalar standart hale gelmiş ve ülke uluslararası finansal piyasalara yeniden erişim sağlama konusunda başarısız kalmıştı. Bu habere ek olarak Ocak ayı aylık ekonomik faaliyet endeksi de resesyonun devamına işaret ediyordu. 2018 yılında GSYH zaten yıllık yüzde 2,5 küçülmüştü. Ayrıca, Devlet Başkanı Macri’nin enflasyonu (yüzde 55) zapt etmek için fiyat kontrolleri uygulaması “adaptasyon programına” yönelik endişeler yarattı. Tartışmalı bir şekilde Merkez Bankası satış hareketine “kura müdahale” bölgesinden çıkarak tepki verdi; artık 72 milyar dolarlık döviz rezervini kura ve enflasyonla mücadeleye destek vermek için kullanacak. Diğer yandan, çifte açıkta görülen cesaretlendirici iyileşme ve 2. çeyreğe göre ekonominin yavaş yavaş toparlanıyor olması piyasalarda yeniden oluşabilecek bu tip baskıları hafifletebilir.       

Rusya: İlk çeyrekte büyüme yavaşladı, para politikasında değişiklik yok

Ekonomi Bakanlığı’nın yayınladığı flaş tahminlere göre 2018 yılı son çeyreğinde yıllık yüzde 2,7 olan büyüme 2019 yılının ilk çeyreğinde yavaşlayarak yüzde 0,8’lik hayal kırıcı bir orana geriledi. Yüksek frekanslı faaliyet göstergeleri bir yavaşlamaya işaret ediyordu ama yavaşlamanın bu kadar fazla olması şaşırttı. Geçen senenin son çeyreğinde her ikisi de yıllık bazda yüzde 2,7 büyüyen sanayi üretimi ve perakende satışların büyümesi bu yılın ilk çeyreğinde sırasıyla yüzde 2,1 ve yüzde 1,8’e geriledi. Ayrıca, imalat sanayii ve hizmetler sektörü PM endekslerinde biraz düşüş gözlendi. Yine de her iki sektöre ait PM endeksi yılın ilk çeyreğinde büyüme alanında (50 seviyesi üzeri) kaldı ve sırasıyla ortalama 51,3 ve 54,9 puan oldu. Nisan ayında imalat sanayii PM endeksi 51,8 ile sağlam bir seviyede kalmaya devam etse de Mart ayında yakaladığı 52,8’lik iki yıllık rekor seviyesinden gerilemiş oldu. Şimdilik, 2019 yılı için yüzde 1,5 olan GSYH büyümesi tahminimizi koruyoruz. Diğer yandan, Rusya Merkez Bankası geçtiğimiz hafta politika faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 7,75’te sabit tuttu. Şubat ayında yıllık yüzde 5,2 olan tüketici enflasyonu Mart ayında yüzde 5,3’e tırmandı. 2019 yılında enflasyonun yüzde 5 civarında olacağına dair tahminlerimizi koruyoruz.          

Kenya: Büyüme sektörler geneline yayılmış durumda

Kenya 2018 yılında yüzde 6,3’lük GSYH büyümesi ile 2010 yılından beri görülen en yüksek büyümeyi kaydetti. Büyüme; tarımdan ulaşıma, telekomdan ticarete, eğitimden imalat sanayiine birçok sektörden geldi. Büyümenin bu kadar farklı sektörden gelmesi ve sektörler geneline yayılmış olması büyümenin istikrarlı olmasına da yardımcı oluyor çünkü sektörlerden birinin iyi performans göstermemesi durumunda büyüme devam edebiliyor. Son 10 senedir ortalama büyüme hızının yüzde 5,9 gibi yüksek bir seviyede olması da aynı nedenden kaynaklanıyor. Genel olarak bakıldığında 2017 yılında gözlenen ve 2012’den beri görülen en düşük büyüme olan yüzde 4,9’luk büyümenin 2018 yılında hızlanmasında en etkili olan faktör iyi bir hasat sayesinde yüzde 6,2 büyüyen tarım sektörü oldu. Böylece, 2017 yılında tarım sektörünün büyümeye katkısı yüzdelik bazda 0,5 puan iken 2018 yılında bu oran yüzdelik bazda 1,5 puana çıktı. 2018 yılında toparlanma gösteren bir diğer sektör imalat sanayii sektörüydü. 2017 yılında imalat sanayiinde üretim sadece yüzde 1,9’luk artış gösterirken siyasi normalleşmenin de etkisiyle 2018 yılında yüzde 4,2 arttı (2012’den beri görülen en yüksek büyüme). Finansman da gündemdeki bir diğer konu çünkü Kenya yakın zamanda 2,5 milyar dolarlık Eurobond ihraç etmeye hazırlanıyor. Bu kısmen vadesi yaklaşmakta olan borcun yeniden finansmanında kullanılacak. Yeni finansman ihtiyaçlarının ortaya çıkmaması (kamu borcunun GSYH’ye oranı 2018 yılında yüzde 56’ydı) ve finansal şokların yaşanmaması için mali konsolidasyon da şart.

Güney Kore: Ticarete bağımlılığının maliyeti

İlk tahminler 2019 yılının birinci çeyreğinde reel GSYH’nin çeyreklik bazda yüzde 0,3 küçüldüğünü gösteriyor. 2018 yılının son çeyreğinde yüzde 1 artış vardı. İhracat geçtiğimiz çeyreğe göre daha hızlı bir şekilde geriledi. Son çeyrekte ihracat çeyreklik bazda yüzde 1,5 azalmıştı. İlk çeyrekte ise yüzde 2,6 düşüş oldu. Özel sektör harcamaları da belirgin şekilde yavaşladı ve yüzde 1’den gerileyerek çeyreklik bazda yüzde 0,1 oldu. Talepteki bu kötüleşme yatırımlarda çeyreklik bazda yüzde -2,8 ile keskin bir düşüşe yol açtı. Önümüzdeki dönemde ticaretin toparlanması ve ekonomi politikalarının desteğinin güçlenmesiyle büyümenin iyileşmesini bekliyoruz. Nisan ayında dolar cinsinden ihracatın düşüşü yavaşladı. Mart ayında yıllık yüzde 8,2 düşüş gösteren ihracat Nisan ayında yüzde 2 azaldı. İş çevreleri güven endeksinde hafif iyileşme var ve imalat sanayii PM endeksi artık artış sinyali veriyor. Mart ayındaki 48,8 seviyesinden 50,2 seviyesine çıktı. Ekonomi politikası giderek destekleyici bir hal alıyor. Hükümet yakın zamanda 6,7 trilyon won (KRW) değerinde ek bütçe açıklaması yaptı ve önümüzdeki aylarda büyümenin canlandırılması için politika faiz oranında 25 baz puanlık indirime gidilmesini bekliyoruz.     

Takvim / Neleri Takipte Olacağız?

3 Mayıs           Belarus Merkez Bankası toplantısı

3 Mayıs           Türkiye Nisan ayı TÜFE ve ÜFE

3 Mayıs           ABD Nisan ayı istihdam raporu

3 Mayıs           ABD Nisan ayı ISM imalat sanayii dışı endeksi

5 Mayıs           Suudi Arabistan Nisan ayı petrol dışı özel sektör PM Endeksi

5 Mayıs           BAE Nisan ayı petrol dışı özel sektör PM endeksi

6 Mayıs           Arjantin Mart ayı sanayi üretimi

6 Mayıs           Endonezya 1. çeyrek GSYH

6 Mayıs           Almanya Nisan ayı hizmetler sektörü PM Endeksi

6 Mayıs           Rusya Nisan ayı Hizmetler sektörü PMI

7 Mayıs           Fransa Mart ayı ticaret dengesi

7 Mayıs           Almanya Mart ayı fabrika siparişleri

8 Mayıs           Brezilya Merkez Bankası toplantısı

8 Mayıs           Almanya Mart ayı sanayi üretimi

8 Mayıs           Portekiz 1. çeyrek İşsizlik oranı

 

 

FERAGATNAME

Bu değerlendirmeler, her zaman aşağıdaki feragatnameye tabidir. Bu materyal, bir Allianz şirketi olan Allianz Trade SA tarafından yayınlanmıştır ve sadece bilgilendirme amaçlıdır, tavsiye amaçlı değerlendirilmemelidir. Bu bilginin alıcıları kendi bağımsız değerlendirmelerini yapmalıdır ve sadece bu bilgilere dayanarak harekete geçmemelidir. Bu materyal, bizim onayımız olmaksızın çoğaltılmamalı ve hiçbir belgeye eklenmemelidir. Yasaklanmış̧ olabileceği hiçbir yargı alanında dağıtımına kalkışılmamalıdır. Bu bilginin güvenilirliği bağımsız olarak Allianz Trade tarafından doğrulanmamıştır ve bilginin doğruluğu ile bütünlüğü hakkında Allianz Trade hiçbir şekilde (söyleyerek veya ima yoluyla) temsil veya garantide bulunmamakta, bu bilgiye güvenmek ve onu kullanmak nedeniyle doğabilecek hiçbir sorumluluk ve yükümlülüğü kabul etmemektedir. Aksi belirtilmedikçe, sadece Allianz Trade Finans Departmanı’nın tüm görüş ve tahminleri bu tarihten itibaren hiçbir bildirim olmaksızın değiştirilebilir. Allianz Trade SA, Fransa Mali Pazar Yetkilisi tarafından yetkilendirilmiş ve düzenlenmiştir. Bu değerlendirmeler aşağıdaki feragatnameye tabidir. Geleceğe Dair İfadelerle İlgili Temkin Notu: Burada yer alan ifadelerin bazıları gelecekle ilgili beklentiler ve yönetimin mevcut görüş ve varsayımlarına dayalı ileriye dönük ifadeler olabilir. Bu ifadeler bilinen ve bilinmeyen riskler içerdiğinden bu durum, gerçek sonuçların, performansın veya olayların, bu ifadelerde belirtilen veya ima edilenden farklı olmasına yol açabilir. Metin içeriği gereği ileriye yönelik ifadelerin yanı sıra “olabilir”, “olacaktır”, “olmalıdır”, “beklenmektedir”, “planlanmaktadır”, “amaçlanmaktadır”, “beklemektedir”, “inanmaktadır”, “tahmin etmektedir”, “öngörmektedir” veya “devam etmektedir” gibi kelimeler ileriye yönelik ifadelere örnek teşkil etmektedir. Gerçek sonuçların, performansın veya olayların, bu ifadelerde belirtilenden farklı olmasına yol açan sebepler, bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla şöyle sıralanabilir: (i) genel ekonomik koşullar özellikle de Allianz SE’nin temel iş kolundaki ve ana pazarlarındaki ekonomik koşullar, (ii) gelişmekte olan piyasalar da dahil olmak üzere finans piyasalarının performansı, (iii) sigortalı zarar olaylarının ciddiyeti ve sıklığı, (iv) hastalık ve ölüm oranları ve trendleri, (v) kalıcılık seviyeleri, (vi) kredi temerrütlerinin boyutu (vii) faiz oranları, (viii) euro-dolar paritesi de dahil olmak üzere döviz kurları, (ix) değişen rekabet düzeyleri, (x) para yığılması ve Avrupa Para Birliği de dahil olmak üzere kanun ve yönetmeliklerdeki değişiklikler, (xi) Merkez Bankalarının ve/veya yabancı hükümetlerin politikalarındaki değişiklikler, (xii) şirket alımlarının etkileri ve ilgili birleşme konuları, (xiii) yeniden yapılanma önlemleri ve (xiv) genel rekabet faktörleri (her durum için yerel, bölgesel, ulusal ve/veya global bazda). Bu faktörlerin çoğunun terörist faaliyetlerin sonucunda meydana gelmesi veya kuvvetlenmesi daha muhtemeldir. Burada bahsi geçen konular zaman zaman Allianz SE’nin ABD Menkul Kıymetler ve Borsalar Komisyonu’na sunduğu dosyalarda açıklanan riskleri ve belirsizlikleri de içerebilir. Grup, burada yer alan geleceğe dair bilgilerin güncellenmesi konusunda hiçbir yükümlülük üstlenmemektedir.