15 Mayıs 2019 Haftalık İhracat Risk Raporu

Haftanın Verisi

ABD’nin Çin’den yapılan 200 milyar dolarlık ithalata uygulamaya başladığı gümrük vergisi yüzde 25

Manşetlerde

Çin: Politika yapıcıları üzerindeki baskı artıyor

Nisan ayı faaliyet göstergeleri hayal kırıcıydı ve politika yapıcıları üzerinde genişleyici önlemlere yönelik baskıyı arttırdı. Mart ayında yüzde 8,5 olan sanayi üretimindeki yıllık atış, Nisan ayında yüzde 5,4’e geriledi. Özel sektör harcamalarının bir göstergesi olan perakende satışlarda da yıllık yüzde 8,7’den yüzde 7,2’ye inen bir yavaşlama vardı. Özel yatırım harcamalarındaki yavaşlama nedeniyle (Ocak-Nisan ayında ortalama yıllık yüzde 5,5) yatırım harcamaları da benzer şekilde yavaşladı. Ocak-Mart ayında yıllık ortalama yüzde 6,3 iken Ocak-Nisan ayında yüzde 6,1’e geriledi. Kamunun sermaye yatırımları ise sene başından bu yana yıllık yüzde 7,8 ile ivme kazanmaya devam ediyor. Ticari veriler ihracatın azalması ve ithalatın artması sebebiyle karışık sinyaller veriyor ve imalat sanayi PMI verileri hayal kırıcı. İleriye doğru bakılacak olursa son iki haftadır büyüme aleyhine gelişmelerde belirgin bir artış var. ABD-Çin arasındaki ticari gerilim arttı ve her iki ülke de birbirlerine uyguladıkları gümrük vergilerinde artışa gitti. ABD, Çin’den yapılan 200 milyar dolarlık ithalata yüzde 25 gümrük vergisi getirirken; Çin ABD’den yapılan 60 milyar dolarlık ithalata yüzde 5 ila yüzde 25 arası gümrük vergisi uygulamaya başladı. Bu çerçevede ekonomi politikalarının destekleyiciliğinin artması mümkün. Bu senenin sonuna kadar mevduat munzam karşılık oranında üç kere 100 baz puanlık ve politika faiz oranında da iki kere 25 baz puanlık indirim bekliyoruz.    

İngiltere: İhtiyati stoklama birinci çeyrekte büyümedeki yeniden artışı açıklıyor

İngiltere’de 1. çeyrek GSYH artışı yüzde 0,5 oldu ve hem beklentileri hem de bizim tahminimiz olan yüzde 0,3’lük oranı aştı. Bu da, hem şirketler hem de hanehalkı bazında “anlaşmasız bir Brexit” hazırlığının beklenenden güçlü olduğu anlamına geliyor. Stoklar 0,9 yüzde puanla ilk çeyrek GSYH büyümesine güçlü bir katkı yaptı ve geride bıraktığımız senenin son çeyreğinde büyümeye yaptığı katkı da yukarı yönde revize edilerek yüzdelik bazda 0,5 puandan yüzdelik bazda 0,8 puana çıkarıldı. İthalat ilk çeyrekte çeyreklik bazda yüzde 6,8’lik güçlü bir artış sergilerken ihracat artışı sabit kaldı. Bu nedenle, net ihracat GSYH büyümesinden 2,1 yüzde puan çalmış oldu. Geçtiğimiz senenin son çeyreğinde çeyreklik bazda yüzde 0,3 artan özel tüketim harcamaları ilk çeyrekte hızlanarak yüzde 0,7 arttı. Üst üste dört çeyrektir düşüşte olan kurumsal yatırım harcamaları çoğunlukla bilgi teknolojileri donanımları ve diğer makine ve ekipman yatırımlarındaki artış nedeniyle beklenmedik bir şekilde yüzde 0,5 arttı. Ancak bu veriler dikkatle ele alınmalı çünkü ilk çeyrekte ileriye dönük yatırım eğilimleriyle ilgili göstergeler zayıf kaldı. Geçen senenin son çeyreğinde de yüzde 1,3 artan kamu harcamaları ekonomiyi destekleyici olmaya devam etti ve çeyreklik bazda yüzde 1,4 arttı. 2019 yılında yüzde 1,2 olan büyüme tahminimizi koruyoruz. 3. çeyreğin sonuna kadar ihtiyati stoklama yavaşlayarak da olsa devam edebilir ama 2019’un son çeyreğinde bir düzeltme bekliyoruz.     

Almanya: Güçlü ilk çeyrek büyümesi tehlikelerin geçtiği anlamına gelmiyor

Alman ekonomisi yine sağlam bir adım attı ve mevsimsellikten arındırılmış çeyreklik bazda yüzde 0,4 GSYH büyümesi ile 2019 yılına güçlü bir başlangıç yaptı. Böylece, son dönemde  ekonomik zayıflıkların bir süre daha devam edeceğine dair ortaya çıkan endişelerin de abartılmış olabileceği anlaşıldı. Hatırlatmak gerekirse; küresel ticaretin zayıflaması, otomotiv sektörü krizi ve Alman endüstrisi üzerinde artan siyasi belirsizlikler gibi önemli gelişmelerin aynı anda ortaya çıkarak oluşturduğu kusursuz fırtına nedeniyle ülke ekonomisi 2018’in son çeyreğinde resesyonun eşiğinden dönmüştü. Yine de, ilk çeyrek verileri ekonomik endişelerin hepsini birden ortadan kaldırmaya yetmiyor. Sonuç olarak, zor küresel ortam nedeniyle endüstriyel üretimde bir anda bir toparlanma olması ihtimali düşük ve yurtdışı ticaretten destek almadığı sürece yurtiçi talebin de bir süre sonra yavaşlaması olası. Genel olarak bakıldığında Alman ekonomisi büyümeye devam edecektir ama 2019 yılının ilk çeyreğinde yakaladığı büyüme hızını sonraki çeyreklerde sürdürme ihtimali zor olacaktır. Bu sene için yüzde 1 olan büyüme tahminimizi koruyoruz.     

Fransa: Dijital yatırımlar devam ediyor

Allianz Trade Yatırım Barometresi’ne (EHYB) göre Fransız şirketleri, finans sektörü dışında başta imalat sanayii sektöründekiler olmak üzere 2018 yılında elde ettikleri katma değerin yüzde 21,4’lük rekor bir kısmını yatırıma harcadı. Yine bu şirketlerin yüzde 53’ü, özellikle de imalat sanayiindekiler başta olmak üzere 2019 yılında elde edecekleri katma değerin daha da büyük bir kısmını yatırıma ayıracağını belirtti. Ancak, bu durumla çelişen dört faktör var. Öncelikle, sanayi sektörü şirketlerinin çoğunun -özellikle de EHYB’de yüzde 56’sı kapasite arttırmak yerine yeni normlara uyum sağlayacağını belirten otomotiv üreticilerinin- korumacı bir tavır takınması bekleniyor. İkinci olarak, Fransız şirketlerinin üçte birinin 2019 yılında yatırım yapması beklenmiyor (bu oran ölçeğe göre iki katına çıkacak) çünkü özellikle tüketiciyle ilgili sektörlerde şirketler fazla kapasite ve düşük taleple karşı karşıya. Üçüncü olarak, Fransız şirketlerinin finansal durumu 2018 yılında kötüleşti. Satışların kalış süresi uzarken (+2 günle 73 günlük ciro) nakit pozisyonunun etkilenmesi tüketicilerin sürüklediği sektörler ve inşaat sektöründeki bazı şirketleri yatırım yapmaktan. Son olarak, Fransız şirketlerinin yüzde 71’i geçmiş dijital yatırımlarının bir getirisini göremese de yüzde 53’ü rakipleriyle aynı kulvarı korumak için dijital yatırımlara devam edecek (bunların yüzde 88’i tarım sektöründe).     

Mercekteki Ülkeler

Kanada: İstihdam raporu rekorla ve çok güçlü geldi

Nisan ayında da istihdam raporu mükemmeldi ve işgücü piyasasının çok güçlü kalmaya devam ettiğini gösterdi. Yaratılan istihdama dair beklentiler sadece 10 ila 20 bin kişi arasında değişirken gerçekleşen rakam 106,5 bin kişiye ulaştı (1976’dan beri görülmemiş bir rakam). Toplama bakıldığında sene başından Nisan ayına kadar olan dönemde rekor kırılmış oldu. Yıllık artış oranı yüzde 2,3’le son 11 yılın en yüksek rakamını gördü. İşsizlik oranı yüzde 5,8’den yüzde 5,7’ye gerileyerek Aralık ayında kırılan yüzde 5,6’lık rekorun hemen üzerinde kaldı. Çalışanların nüfusa oranı yüzdelik bazda 0,2 puan artarak yüzde 62,1’le son 10 senenin en yüksek seviyesine çıktı. İşgücüne katılım oranı da yüzdelik bazda 0,2 puan artarak yüzde 65,9’la Ekim ayındaki yüzde 65,3’lük en düşük seviyenin üzerine tırmandı. Hem endüstri hem de coğrafya bakımından kazanımlar genele dağılmış durumdaydı. Geçen ay aylık bazda yüzde 1’le keskin bir artış sergileyen çalışma saatleri bu sefer de yüzde 0,4 arttı ve işlerin yüzde 69’u da tam zamanlıydı. Altı ay önce yıllık yüzde 1,7 artan ücretler Nisan ayında yüzde 2,5 arttı. İlk çeyrekteki yavaş GSYH büyümesi ve ticaret endişelerinin arttığı bir dönemde rapor çok cesaretlendirici bir işaretti.         

Kuveyt: Büyüme ılımlı kalacak

2018 yılının ilk yarısında neredeyse sabit kalan ve 3.çeyrekte yıllık yüzde 2,9 olan reel GSYH büyümesi son çeyrekte yavaşlayarak yüzde 2’ye geriledi. 3. çeyrekte öncelikle yüzde 1,8 olan tahmin sonradan belirgin şekilde yukarı yönde revize edilmişti. Böylece 2018 yılı geneli için büyüme yüzde 1,2 ile ılımlı kaldı. Büyümeyi hidrokarbon ve diğer sektörlerin etkisi neredeyse eşit oldu. Hidrokarbon sektörleri yüzde 1,3 büyürken diğer sektörler yüzde 1,2 büyüdü. Hidrokarbon dışı sektörlerden; inşaat (yüzde -0,3), imalat (yüzde -0,9) ve telekomünikasyon (yüzde -10,1) sektörleri zayıflık gösterirken, otel & restoran hizmetleri (+yüzde 9,4) ve finans dışı kurumsal hizmetler (yüzde 6,6) güçlü bir çıkış sergiledi. 2019 yılının ilk çeyreğinde ise büyümenin sabit kalmış olabileceğini düşünüyoruz çünkü 2018 sonundan itibaren petrol üretiminde OPEC anlaşması gereği gidilen kesintiler enerji sektörü üzerinde baskı yaratıyor. ABD’nin artan yaptırımları sonucu bu ay İran’ın petrol ihracatının azalması ve buna bağlı olarak üretim kesintilerinde gevşemeye gidilmesi senenin kalanında Kuveyt’in petrol üretiminde artış olacağı anlamına geliyor. Genel olarak bakıldığında 2019 yılında GSYH büyümesinin yüzde 1,3 olmasını bekliyoruz.          

Filipinler: Politika duruşunda değişiklik

2018 yılı son çeyreğinde yüzde 6,3 olan reel GSYH büyümesi, 2019 yılının ilk çeyreğinde yavaşlayarak yıllık yüzde 5,6 oldu. Yatırım harcamaları ve kamu harcamaları yavaşlarken net ihracat da büyümeye negatif katkı yaptı. Özel tüketim harcamalarında biraz iyileşme vardı Geçen senenin son çeyreğinde artış yıllık yüzde 5,3’ken bu senenin ilk çeyreğinde yüzde 6,3 oldu. Ekim 2018’de yıllık yüzde 6,7 olan enflasyonda, Nisan ayında yüzde 3’e düşerek belirgin bir düşüş gösterdi ve yıllık rakam şu anda Merkez Bankasının hedef aralığında (2019-2020 için yüzde 3 yüzdelik bazda ±1 puan). Çin ve ABD arasında artan ticari gerilim, küresel ticaretin büyümesindeki yavaşlama ve zayıflayan özel sektör beklentileri göz önüne alınınca ekonomik görünümün de görece kırılgan olduğu söylenebilir. İmalat sektörü PM endeksi, bu sektöre ait iş çevreleri beklentilerinin aşağı yönde bir eğilimde olduğunu yansıtacak şekilde son altı aydır düşüşte. Merkez Bankası tüm bu gelişmeleri dikkate alarak politika duruşunu değiştirdi ve gösterge faiz oranında 25 baz puanlık indirime giderek oranı yüzde 4,5’e çekti. Bu senenin sonuna kadar bir kez daha faiz indirimi bekliyoruz.  

Takvim / Neleri Takipte Olacağız?

16 Mayıs         ABD Nisan ayı konut başlangıçları ve izinleri

17 Mayıs         Estonya Nisan ayı tüketici fiyatları

17 Mayıs         Letonya Nisan ayı tüketici fiyatları

17 Mayıs         Polonya Nisan ayı sanayi üretimi

20 Mayıs         Japonya 1. çeyrek GSYH büyümesi

20 Mayıs         Nijerya 1. çeyrek GSYH büyümesi

21 Mayıs         Türkiye Mayıs ayı tüketici güven endeksi

23 Mayıs         Litvanya Nisan ayı sanayi üretimi

23 Mayıs         Polonya Nisan ayı perakende satışlar

23 Mayıs         Polonya Mayıs ayı iş çevreleri güven endeksi

23 Mayıs         Türkiye Mayıs ayı iş çevreleri güven endeksi

 

FERAGATNAME

Bu değerlendirmeler, her zaman aşağıdaki feragatnameye tabidir. Bu materyal, bir Allianz şirketi olan Allianz Trade SA tarafından yayınlanmıştır ve sadece bilgilendirme amaçlıdır, tavsiye amaçlı değerlendirilmemelidir. Bu bilginin alıcıları kendi bağımsız değerlendirmelerini yapmalıdır ve sadece bu bilgilere dayanarak harekete geçmemelidir. Bu materyal, bizim onayımız olmaksızın çoğaltılmamalı ve hiçbir belgeye eklenmemelidir. Yasaklanmış̧ olabileceği hiçbir yargı alanında dağıtımına kalkışılmamalıdır. Bu bilginin güvenilirliği bağımsız olarak Allianz Trade tarafından doğrulanmamıştır ve bilginin doğruluğu ile bütünlüğü hakkında Allianz Trade hiçbir şekilde (söyleyerek veya ima yoluyla) temsil veya garantide bulunmamakta, bu bilgiye güvenmek ve onu kullanmak nedeniyle doğabilecek hiçbir sorumluluk ve yükümlülüğü kabul etmemektedir. Aksi belirtilmedikçe, sadece Allianz Trade Finans Departmanı’nın tüm görüş ve tahminleri bu tarihten itibaren hiçbir bildirim olmaksızın değiştirilebilir. Allianz Trade SA, Fransa Mali Pazar Yetkilisi tarafından yetkilendirilmiş ve düzenlenmiştir. Bu değerlendirmeler aşağıdaki feragatnameye tabidir. Geleceğe Dair İfadelerle İlgili Temkin Notu: Burada yer alan ifadelerin bazıları gelecekle ilgili beklentiler ve yönetimin mevcut görüş ve varsayımlarına dayalı ileriye dönük ifadeler olabilir. Bu ifadeler bilinen ve bilinmeyen riskler içerdiğinden bu durum, gerçek sonuçların, performansın veya olayların, bu ifadelerde belirtilen veya ima edilenden farklı olmasına yol açabilir. Metin içeriği gereği ileriye yönelik ifadelerin yanı sıra “olabilir”, “olacaktır”, “olmalıdır”, “beklenmektedir”, “planlanmaktadır”, “amaçlanmaktadır”, “beklemektedir”, “inanmaktadır”, “tahmin etmektedir”, “öngörmektedir” veya “devam etmektedir” gibi kelimeler ileriye yönelik ifadelere örnek teşkil etmektedir. Gerçek sonuçların, performansın veya olayların, bu ifadelerde belirtilenden farklı olmasına yol açan sebepler, bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla şöyle sıralanabilir: (i) genel ekonomik koşullar özellikle de Allianz SE’nin temel iş kolundaki ve ana pazarlarındaki ekonomik koşullar, (ii) gelişmekte olan piyasalar da dahil olmak üzere finans piyasalarının performansı, (iii) sigortalı zarar olaylarının ciddiyeti ve sıklığı, (iv) hastalık ve ölüm oranları ve trendleri, (v) kalıcılık seviyeleri, (vi) kredi temerrütlerinin boyutu (vii) faiz oranları, (viii) euro-dolar paritesi de dahil olmak üzere döviz kurları, (ix) değişen rekabet düzeyleri, (x) para yığılması ve Avrupa Para Birliği de dahil olmak üzere kanun ve yönetmeliklerdeki değişiklikler, (xi) Merkez Bankalarının ve/veya yabancı hükümetlerin politikalarındaki değişiklikler, (xii) şirket alımlarının etkileri ve ilgili birleşme konuları, (xiii) yeniden yapılanma önlemleri ve (xiv) genel rekabet faktörleri (her durum için yerel, bölgesel, ulusal ve/veya global bazda). Bu faktörlerin çoğunun terörist faaliyetlerin sonucunda meydana gelmesi veya kuvvetlenmesi daha muhtemeldir. Burada bahsi geçen konular zaman zaman Allianz SE’nin ABD Menkul Kıymetler ve Borsalar Komisyonu’na sunduğu dosyalarda açıklanan riskleri ve belirsizlikleri de içerebilir. Grup, burada yer alan geleceğe dair bilgilerin güncellenmesi konusunda hiçbir yükümlülük üstlenmemektedir.