Haftanın Verisi
Almanya 2018 yılı 4. çeyrek çeyreklik GSYH büyümesi yüzde 0,02


Manşetlerde

ABD: Perakende sektörüne yönelik veriler karışık, sanayi üretiminde düşüş
ABD’nin en büyük perakende şirketlerinden iki tanesi 2018 yılının son çeyreği için çok güçlü satış verileri yayınladı. Amazon’un satışlarında söz konusu dönemde yıllık yüzde 8,2’lik artış gözlenirken Walmart’ınki yüzde 4,2 arttı. Walmart’ın online satışlarında ise aynı dönemde yıllık artış yüzde 43’tü. Bu veriler karşısında hükümetin Aralık ayı perakende satış raporu şüphe uyandıracak şekilde kötüydü ve bu nedenle daha sonra büyük bir revizyona uğraması bekleniyor. Hükümetin raporuna göre başlıca tüm sektörlerin satışlarında düşüş vardı ve toplamda satışlar son 19 yıldır görülen en keskin aylık düşüşle yüzde 1,2 geriledi. Oynak kalemlerin dışarıda bırakıldığı çekirdek perakende satışlar yine son 19 yıldır görülen en keskin aylık düşüş olan yüzde 1,8 ile daha kötü bir performans sergiledi. Raporda yanlış olma olasılığı en yüksek detay ise sözde aylık yüzde 3,9’luk gerilemenin kaydedildiği e-ticaret satış verisiydi. Bu da yıllık veride tipik bir yüzde 11,1’lik artışın sadece yüzde 3,7 olması anlamına geliyor. Hükümetin bu raporu, örneklem anketine dayalı tahminlerden oluşurken Amazon ve Walmart’ın verileri gerçekleşmiş harcamalara dayandığı için tüketicilerin durumunun hükümetin raporunun yansıttığından daha iyi olduğu düşünülebilir. Son sekiz aydır düşüş yaşanmayan sanayi üretimi Ocak ayında yüzde 0,6’lık keskin bir düşüş sergiledi. İmalat sanayii üretimi aylık yüzde 0,9’luk düşüşle Eylül ayındaki yıllık yüzde  3,8’ten yıllık yüzde  2,9’a geriledi. Enflasyon raporlarına göre fiyat baskıları halen az. Haftalık işsizlik maaşı başvuruları düşük kalmaya devam ediyor ama son dört haftada yüzde 19,5’e çıktı.  

Almanya: 2018 yılının ikinci yarısında büyüme yavaşladı

Üçüncü çeyrekteki hafif küçülmeden sonra, 2018 yılının son çeyreğinde de reel GSYH çeyreklik bazda sadece yüzde 0,02 arttı (mevsimsellikten arındırılmış olarak). Yurtiçi talep büyümeye olumlu katkıda bulundu. Yatırımlarda güçlü bir artış görüldü. Özel sektör ve kamu harcamaları da arttı. Diğer yandan yurtdışı harcamaların büyümeye bir katkısı olmadı. İhracat ve ithalat benzer oranlarda artış gösterdi. Federal İstatistik Bürosu önceki çeyrekler ve 2018 yılının tamamı için verilerde revizyona gitti. Revize rakamlara göre Alman ekonomisi 2018 yılında önceden açıklandığı gibi yüzde 1,5 değil yüzde 1,4 büyüdü (takvim etkilerinden arındırılmış olarak yüzde 1,5). Ekonominin hala bir resesyona girmesini beklemiyoruz. Ancak, özellikle 2019 yılının ilk yarısında ekonomik ivmenin ilk tahminlere göre daha düşük kalma ihtimali yüksek. Ekonomik görünüm normale göre daha belirsiz. Siyasi risklerin yanında belirsizlik en çok; otomotiv endüstrisi, yurtdışı ticaret ve yatırım talebine yönelik.     

Türkiye: Dengelenme yavaşlıyor

Sanayi üretimi Aralık ayındaki durgunluk nedeniyle 2018 yılının tamamında sadece yüzde 1,8 büyüdü. Perakende satışlarda da 2018 yılı genelinde büyüme yüzde 1,4’le sınırlı kaldı. Diğer yandan, Kasım ayında yüzde 8 artış gösteren dolar cinsinden ithalat Aralık ayında yavaşladı. Hal böyle olunca, son dört aydır fazla veren aylık cari işlemler dengesinde bozulma oldu. Yine de 12 aylık dış ticaret açığı daralmaya devam ediyor ve daha yavaş bir hızla da olsa bu eğilim sürecektir. Merkez Bankası geçen hafta kredi büyümesini teşvik etmek için bankaların zorunlu karşılık oranlarında indirime gitti. Sektör kredi büyümesi Aralık ayında yıllık yüzde 15 gibi sağlıklı rakamlara geriledi.

Güney Afrika: Her şey daha kötüye gidebilir

İki hafta içinde Güney Afrika’nın 2018 yılı büyüme rakamı yayınlanacak. 2018 yılında GSYH’nin yüzde 4,2’si kadar büyük bütçe açığına rağmen büyük ihtimalle gelen rakam 2016 yılında kaydedilen +yüzde 0,6’lık düşük rakam gibi olacak. Kamu iktisadi teşebbüslerine ait artan sorunlar kamu maliyesi tarafında hem bütçeyi hem de kamu borcunu büyük ihtimalle daha da kötüleştirecek. Bu tabloya; yapısal hale gelmiş cari işlemler açığını ve onun ancak çok küçük bir kısmını finanse etmeye yetecek düşük doğrudan yabancı yatırım girişlerini de eklersek önümüzdeki dönemde; kur oynaklığı ve daha yüksek faiz oranlarına ilişkin maliyetlerin artacağı neredeyse kesin denebilir. Merkez Bankası Ocak ayında yıllık yüzde 4,3’lük düşük enflasyona rağmen şahin bir tutum izledi ve politika faiz oranını Kasım 2018’de 25 baz puanlık artışla yüzde 6,75’e çıkardı. Şirket borçları artmış olduğu için (Borç servisi döviz kuru rezervlerinin yüzde 87’sini temsil ediyor) daha yüksek borçlanma maliyetlerinin özellikle etkili olması bekleniyor. 10 yıllık devlet tahvili getirileri halen yüzde 9,5’le Güney Afrika’nın şu anda yüzde 5 olan nominal büyüme rakamının çok üzerinde. Bu da; hem daha yüksek enflasyon beklentileri hem de belirgin bir kur riski primi anlamına geliyor.      

Mercekteki Ülkeler

Brezilya: Civciv sayısı yumurta sayısı kadar olmayabilir

Devlet Başkanı Bolsonaro’nun danışmanını yolsuzluk iddiaları üzerine görevinden aldığı ilk siyasi krizin ardından bugün, hükümetin Kongreye emeklilik reformunu sunmasıyla büyük ihtimalle uzun ve siyasi olarak gergin bir süreç başlamış olacak. Tasarının parlamentonun her iki kanadından da yüzde 60 çoğunluk oyu alması gerekiyor. Kongrenin bölünmüş yapısı, Bosonaro’nun istikrarlı bir koalisyona sahip olmaması ve karmaşık iletişim nedeniyle tasarının 2019 yılının ilk yarısından önce onaylanmasını beklemiyoruz. Ayrıca, tasarının son hali de büyük ihtimalle eskisinden çok farklı olamayacak. Şu anki tasarıda; emeklilik yaşının erkekler için 65, kadınlar için 62’ye çıkarılması ve her bireyin kendi emekliliğine katkıda bulunacağı bir modele geçilmesi yer alıyor. Bu şekilde 10 sene içinde 270 milyar dolar tasarruf edilmesi öngörülüyor. Şu anda piyasalarda ve tüketiciler genelinde iyimserlik tarihi seviyelerde yüksek. Ancak, somut verilere bakıldığında bunu destekleyen bir durum yok. Geçtiğimiz sonbaharda uyardığımız gibi siyasi bir çıkmaz yada hayal kırıcı bir reform piyasalarda yeniden ciddi bir oynaklık yaratabilir ve bu da daha yüksek borçlanma maliyetleriyle sonuçlanabilir.

Orta ve Doğu Avrupa: Büyüme yavaşlıyor ama hala sağlam

İlk tahminlere göre AB’nin Orta ve Doğu Avrupa’da yer alan 11 üye ülkesinde reel GSYH büyümesi 3. çeyrek ile aynı olarak son çeyrekte de yıllık yüzde 4,2 oldu ve 2018 yılı genelinde büyümeyi tahminen yüzde 4,3’e taşıdı. Bu oran 2017 yılındaki yüzde 4,7’ye göre hafif aşağıda kalsa da son 10 yılın ortalaması olan yüzde 2,3’ün çok üzerinde. Polonya geçtiğimiz sene yüzde 5,1’lik büyümeyle bölge ortalamasının üzerine çıktı (detaylar için 6 Şubat 2019 tarihli haftalık rapora bakabilirsiniz). Hızlı ücret artışlarına rağmen para politikasının çok gevşek olması endişeleri arttırsa da Macaristan’da yıllık GSYH büyümesi belirgin şekilde hızlanarak yüzde 4,1’den 4,8’e yükseldi. Büyüme, Slovakya’da yüzde 3,4’ten yüzde 4,1’e ve Letonya’da yüzde 4,5’ten yüzde 4,8’e yükselerek hızlandı. Çek Cumhuriyeti’nde yüzde 4,3’ten yüzde 3’e, Bulgaristan’da yüzde 3,6’dan yüzde 3,1’e ve Litvanya’da ise yüzde 4,1’den yüzde 3,5’e düşüşle büyümede yavaşlama görüldü. En ciddi yavaşlama yüzde 7’den yüzde 4,1’e düşüşle 2017 yılındaki aşırı ısınmadan sonra ekonomide dengelenmenin yaşandığı Romanya’da görüldü. Bölge içinde yatırım harcamalarında bir gevşemenin başlaması ve Batı Avrupa’da büyümenin yavaşlamasıyla 2019 yılında Orta ve Doğu Avrupa bölgesindeki 11 AB üyesinin ortalama büyümesinin yüzde 3,3’e gerilemesini bekliyoruz.

Senegal: Ekonomi tutukluk yapıyor ama henüz bir hızlı küçülme belirtisi yok

Senegal’de kişi başı GSYH 2013 ve 2018 yılları arasında yüzde 17 artış gösterdi. 2014 ve 2017 döneminde büyüme ender şekilde istikrarlıydı ve Gelişen Senegal Planının uygulamaya geçtiği bu dönem son 40 yılın en çok büyüme kaydedilen zamanı oldu. Ancak, artan petrol fiyatları nedeniyle 2018 yılında büyümede ciddi bir yavaşlama oldu. Bu nedenle 2018 yılı büyümesi yüzde 4,5 ile son üç senenin dibini gördü. Bundan özellikle 2018 yılının 3. çeyreğinde yıllık yüzde 0,8 küçülen imalat sanayii sektörü etkilendi. Diğer yandan genç nüfus arasında işsizlik son yıllarda istikrarlı bir şekilde azalarak toplam nüfusun yüzde 5’ine geriledi. Ancak, cari işlemler açığı GSYH’nin yüzde 8’ine yaklaştığı için model halen genel koşullardaki değişikliklere karşı kırılgan bir yapıda. Kaydedilen ilerlemeye rağmen Senegal hâlen düşük gelirli bir ekonomi. Kişi başı GSYH gelişmiş ülkelerinkinin sadece yüzde 7’si kadar. Bu da, 2018 yılındaki büyümenin yavaşlamasından kaynaklanan gelir şoklarının tüketici güveninde ciddi olumsuzluklara yol açmasına neden oluyor. 2019 yılında GSYH büyümesinin yeniden hızlanarak yüzde 6’ya çıkmasını bekliyoruz.

Çin: Canlanma geçici mi kalıcı mı?

Dolar cinsinden ihracat aralık ayındaki yüzde 4,4’lük düşüşten sonra Ocak ayında yıllık yüzde 9,1 arttı. Bunda daha çok AB’den ve Güneydoğu Asya ülkelerinden gelen talep etkili oldu AB’ye ihracat yüzde 15,3 artarken Güneydoğu Asya ülkelerine ihracat yüzde 12,5 arttı. ABD doları cinsinden ithalat azalmaya devam etse de düşüş hızı yavaşladı. Aralık’ta ithalat yıllık yüzde 7,6 küçülmüştü. Ocak ayında ise -yüzde 1,5. Bunda da AB’den ithalatın yeniden artışa geçmesi yıllık yüzde 8,2 ve Güneydoğu Asya mallarına olan talepteki azalmanın daha da yavaşlaması rol oynadı. Diğer yandan, kredilere ilişkin veriler olumlu sürpriz yarattı. Aralık ayındaki 1,6 trilyon yuandan sonra Ocak ayında 4,6 trilyon yuan  ile toplam kredi akışlarında güçlü bir artış oldu. Ocak ayında yıllık yüzde 0,1 artış ile üretici fiyatlarına yönelik hayal kırıcı veriler deflasyon endişelerini arttırdı. Bu veriler Çin Yeni Yılından dolayı tatil dönemlerini de içerdiği için temkinli bir şekilde değerlendirilmeli. 2018 yılında yüzde 6,6 olan büyüme için 2019 yılındaki yüzde 6,3 olan büyüme tahminimizi temkinli bir şekilde koruyoruz.

Takvim / Neleri Takipte Olacağız?

21 Şubat    Fransa Şubat ayı iş çevreleri güven endeksi
21 Şubat    Euro Bölgesi Şubat ayı PMI (flaş tahmin)
21 Şubat    Polonya Şubat ayı iş dünyası güven endeksi
21 Şubat    ABD Ocak ayı mevcut konut satışları
22 Şubat    Kanada Aralık ayı perakende satışlar
22 Şubat    Almanya 2018 4.Ç. GSYH (detaylarla)
22 Şubat    Almanya ifo iş çevreleri güven endeksi
22 Şubat    Türkiye Şubat ayı iş çevreleri güven endeksi
22 Şubat    ABD: 4 Fed üyesinin konuşması
25 Şubat    Meksika 2018 yılı 4.Ç. GSYH (detaylarla)
26 Şubat    Macaristan Merkez Bankası toplantısı
26 Şubat    ABD Şubat ayı tüketici güven endeksi
26 Şubat    ABD: Fed Başkanı Powell'ın konuşması
27 Şubat    Çin Ocak ayı sanayi sektörü karlılık
27 Şubat    Arjantin Aralık ayı ekonomik faaliyet endeksi

 

FERAGATNAME

Bu değerlendirmeler, her zaman aşağıdaki feragatnameye tabidir. Bu materyal, bir Allianz şirketi olan Allianz Trade SA tarafından yayınlanmıştır ve sadece bilgilendirme amaçlıdır, tavsiye amaçlı değerlendirilmemelidir. Bu bilginin alıcıları kendi bağımsız değerlendirmelerini yapmalıdır ve sadece bu bilgilere dayanarak harekete geçmemelidir. Bu materyal, bizim onayımız olmaksızın çoğaltılmamalı ve hiçbir belgeye eklenmemelidir. Yasaklanmış̧ olabileceği hiçbir yargı alanında dağıtımına kalkışılmamalıdır. Bu bilginin güvenilirliği bağımsız olarak Allianz Trade tarafından doğrulanmamıştır ve bilginin doğruluğu ile bütünlüğü hakkında Allianz Trade hiçbir şekilde (söyleyerek veya ima yoluyla) temsil veya garantide bulunmamakta, bu bilgiye güvenmek ve onu kullanmak nedeniyle doğabilecek hiçbir sorumluluk ve yükümlülüğü kabul etmemektedir. Aksi belirtilmedikçe, sadece Allianz Trade Finans Departmanı’nın tüm görüş ve tahminleri bu tarihten itibaren hiçbir bildirim olmaksızın değiştirilebilir. Allianz Trade SA, Fransa Mali Pazar Yetkilisi tarafından yetkilendirilmiş ve düzenlenmiştir. Bu değerlendirmeler aşağıdaki feragatnameye tabidir. Geleceğe Dair İfadelerle İlgili Temkin Notu: Burada yer alan ifadelerin bazıları gelecekle ilgili beklentiler ve yönetimin mevcut görüş ve varsayımlarına dayalı ileriye dönük ifadeler olabilir. Bu ifadeler bilinen ve bilinmeyen riskler içerdiğinden bu durum, gerçek sonuçların, performansın veya olayların, bu ifadelerde belirtilen veya ima edilenden farklı olmasına yol açabilir. Metin içeriği gereği ileriye yönelik ifadelerin yanı sıra “olabilir”, “olacaktır”, “olmalıdır”, “beklenmektedir”, “planlanmaktadır”, “amaçlanmaktadır”, “beklemektedir”, “inanmaktadır”, “tahmin etmektedir”, “öngörmektedir” veya “devam etmektedir” gibi kelimeler ileriye yönelik ifadelere örnek teşkil etmektedir. Gerçek sonuçların, performansın veya olayların, bu ifadelerde belirtilenden farklı olmasına yol açan sebepler, bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla şöyle sıralanabilir: (i) genel ekonomik koşullar özellikle de Allianz SE’nin temel iş kolundaki ve ana pazarlarındaki ekonomik koşullar, (ii) gelişmekte olan piyasalar da dahil olmak üzere finans piyasalarının performansı, (iii) sigortalı zarar olaylarının ciddiyeti ve sıklığı, (iv) hastalık ve ölüm oranları ve trendleri, (v) kalıcılık seviyeleri, (vi) kredi temerrütlerinin boyutu (vii) faiz oranları, (viii) euro-dolar paritesi de dahil olmak üzere döviz kurları, (ix) değişen rekabet düzeyleri, (x) para yığılması ve Avrupa Para Birliği de dahil olmak üzere kanun ve yönetmeliklerdeki değişiklikler, (xi) Merkez Bankalarının ve/veya yabancı hükümetlerin politikalarındaki değişiklikler, (xii) şirket alımlarının etkileri ve ilgili birleşme konuları, (xiii) yeniden yapılanma önlemleri ve (xiv) genel rekabet faktörleri (her durum için yerel, bölgesel, ulusal ve/veya global bazda). Bu faktörlerin çoğunun terörist faaliyetlerin sonucunda meydana gelmesi veya kuvvetlenmesi daha muhtemeldir. Burada bahsi geçen konular zaman zaman Allianz SE’nin ABD Menkul Kıymetler ve Borsalar Komisyonu’na sunduğu dosyalarda açıklanan riskleri ve belirsizlikleri de içerebilir. Grup, burada yer alan geleceğe dair bilgilerin güncellenmesi konusunda hiçbir yükümlülük üstlenmemektedir.